Belki henüz birçoğunuzun Yada taşının ne olduğu, dolayısıyla ne gibi özelliklere sahip olduğu hakkında bir fikri yoktur. Burada detaylara mümkün olduğunca girmeden, size bu taştan bahsederek, konuyu HAARP teknolojisine bağlamaya çalışacağım.
Mezopotamya’nın kurak ve verimsiz topraklarını bereketlendirerek, Türklerin varlığını devam ettirme niyetinde olan Nuh’un oğlu Yafes’e, Tanrı tarafından bahşedilen bir taştır Yada taşı. Tarihe Türklerin ilahi silahı olarak geçmiştir ve hava olaylarını kontrol edebilen taş olarak bilinir. Tamamen mitolojik bir bilgi gibi görünse de, Türk, Çin ve Rus yazılı kaynaklarında, bu taşın kullanımı hakkında, özellikle savaşlarda, Türklerin bu iki millete karşı nasıl zaferler kazandıklarına dair birçok bilgi yer almaktadır. Yada taşını kullanabilenlerin ise, şamanlar arasında ‘Yadacı’ olarak bilinen kişiler olduğu söylenir. Hatta kavimler göçüne sebep olduğu da kaynaklar arasında geçmektedir.
Gelelim günümüzde en son yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerle gündem olan, fakat aslında çok eskiden beri bazı kesimler tarafından bilinen ve komplo teorilerinin en büyük malzemesi haline gelen HAARP Teknolojisine. ( Komplo mu değil mi diye herhangi bir polemiğe girmeden fikirlerimi paylaşacağım. Bilimsel veriler ışığında HAARP’in web sitesine girip incelediğinizde, az çok fikir sahibi olabilirsiniz. Düşüncemi merak eden varsa, şahsen böyle bir teknolojinin varlığına inananlardanım. Hatta biliyorum. Çünkü bu bir inanç meselesi değil, bilme meselesidir. Bilgi varsa bilirsiniz ve dolayısıyla da inanırsınız.)
HAARP, yüksek frekanslı auroral (kutup ışığı) araştırma programıdır. İyonosfer tabakası ile ilgili araştırmalar yapmak için kurulmuştur. Yani genel olarak hava olaylarıyla ilgilenen ve hatta hava olaylarına müdahale edebilen bir teknolojidir. Kısa zaman önce, Birleşik Arap Emirliklerinde, yapay yağmurlar yağdırdıklarını ve çölde tarıma başladıklarını duymuşsunuzdur. Araplar, artık havayı ve dolayısıyla da iklimi kontrol edebildiklerini resmi olarak açıkladılar. Şu işe bakın! Bizim tarihimizde geçen Yafes’in hikayesine ne kadar da benziyor Chemtrails olaylarını da bu çalışmalar içinde değerlendirmek mümkün müdür acaba?
Havaya müdahale HAARP’ın bir yüzüydü. İşin diğer bir ilginç yanı ise, HAARP teknolojisinin kurulduğu Alaska’da, çalışmaların yapıldığı binada, yeryüzündeki olayların araştırıldığı bir bölüm de var. Gökyüzüne çeşitli frekanslarda dalgalar gönderen bu teknoloji, aynı zamanda yeryüzüne ve yerin altına da bu şekilde dalgalar gönderip, deprem gibi birçok olayı tetikliyor olabilir mi?
Sonuçta yeryüzünü bilmeden gökyüzünü, gökyüzünü bilmeden yer yüzünü bilemezsiniz!!!
Sizlerde benim gibi bilginin sonradan öğrenildiğini değil, aslında zaten varoluşumuzdan beri tüm bilgilere sahip olduğumuzu ve içimizde var olanı, gerekli şartlar sağlandığında açığa çıkardığımıza inananlardansanız, muhtemelen beni daha iyi anlayacaksınız. İlk insana bütün’ isimler’ yani ‘şey’ ‘her şey’ öğretildiyse, bu düşüncemin arkasındayım:)
Peki Türklerin varlığının ortaya çıkışına kadar eski olan, yağmur ve kar yağdırıp, rüzgarlar estirebilme ve hatta fırtınalar, hortumlar çıkarabilme özelliklerini içeren, Yada taşının bu kadim bilgileri, HAARP teknolojisini kuran ve geliştiren kişilerin eline geçtiyse?
Geçmişin ilminden çıkan bilgi, günümüz bilimi olan HAARP teknolojisini doğurduysa?
